Üzerinde 19 var ayeti

Reşat Halife isimli bir adamın 1974 yılında kendini resulullah ilan etmesinden sonra Edip Yüksel'in de katkılarıyla on dokuzcular isimli bir güruh türedi. On dokuzcular, surelerdeki harf sayılarının toplamının 19 ve katlarını verdiğini söyleyerek Kuran'dan iki ayetin sonradan eklenmiş olduğunu iddia ediyor. Tevbe suresinin 128 ve 129.ayetlerini kabul etmeyen on dokuzcular, Muddessir suresindeki ''üzerinde on dokuz vardır'' ayetini bağlamından koparıp Kuranın üzerinde on dokuz olduğunu söylüyorlar.

Peki üzerinde on dokuz vardır ayeti neyden bahsediyor? Neyin üzerinde 19 var? Ayeti kırpmadan, pasajın bütününü okuyarak bunun cevabını öğrenebiliriz.

Muddessir Suresi 18- Zira O, tefekkür etti ve karar verdi. 19- Artık kahrolası, nasıl düşünüp taşındı. 20- Yine kahrolası, nasıl düşünüp taşındı. 21- Sonra baktı. 22- Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti. 23- Sonra arkasını döndü ve büyüklük tasladı. 24- Böylece dedi ki: ‘’Bu ancak süregelen bir sihirdir’’ 25- Bu ancak bir beşer sözüdür. 26- Yakında yaslayacağım onu sekar’a. 27- Sekar nedir bilir misin? 28- Bırakmaz ve terk etmez. 29- Beşer için yakıcıdır. 30- Onun üzerinde on dokuz vardır.

Buraya kadar olan kısımda inkârcı bir adamın sözleri aktarılıyor ve onun sekara atılacağı söyleniyor. Sonra sekar nedir diye sorarak sekarın özelliklerini anlatıyor. Üzerinde 19 olan, beşer için yakıcı olan, bırakmayan bir cehennem ateşi olduğunu söylüyor. Yani inkarcı kişilerin atılacağı cehennem ateşinin ismi sekar. Üzerinde 19 varmış, peki nedir on dokuz? Ayetin devamına bakalım.

31- Ateşin arkadaşlarını meleklerden başkası kılmadık ve onların sayısını kafirler için fitneden başkası yapmadık. Kitap verilenler kesin olarak bilsinler ve iman edenlerin imanı artsın. Kitap verilenler ve müminler kuşku duymazlar. Kalplerinde maraz olanlar ve kafirler ‘’Allah bu örnekle ne murad etti?’’ desinler. İşte böyle, Allah dilediği kişiyi şaşırtır ve dilediği kişiye hidayet eder. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez ve O beşer için zikirden başkası değildir.

Devamını da okuyunca Sekar ateşinin arkadaşlarının (bekçilerinin) melekler olduğu görülmektedir. Bu meleklerin sayısının 19 olması da kitap verilenlerin Kuran'a iman etmesini sağlıyor, müminlerin imanını artırıyor, kalbinde maraz olan münafıkların ''Allah bu örnekle ne demek istedi'' demesine yol açıyor. Demek ki 1400 yıl önce bu ayetler indiği zaman burada anlatılan şeyler yaşandı. Kitap verilenler daha önce bu sayıyı biliyordu ve son nebinin de aynı sayıyı söylemesi üzerine Kurana iman etme gereği hissettiler, müminler bu delil karşısında üstünlük kazandığı için imanları arttı, münafıklar ise bu sayıdan şüphe ederek herhangi bir değişikliğe uğramadı.

Yani ayeti indiği dönem üzerinden düşünürsek; kafirler için fitne oldu, kitap verilenler Kurana iman etti, munafıklar bu örnekle ne denmek isteniyor diye bocaladı. Bunlar 1440 yıl önce yaşandı bitti. On dokuzcular ise 1974 yılında yaşanmaya başladı diyerek başka açıklama getiriyorlar.

İddia: 1974 yılında Resulullah olan Reşat Halife, bilgisayarına Kuranı aktardı, harfleri toplayınca hepsinin 19 ve katlarını verdiğini buldu. Ama bir sorun vardı, Tevbe suresinin son iki ayeti bu hesaba uymuyordu, o zaman sonradan eklenmiş olmalıydı. Allah Kuran'a ekleme yapılmasına müsaade etmişti. Hesaplar yanlış olmayacağına göre Kuran'a ayet eklenmişti. Hem 19 sistemi kitap verilenlerin Kuran'a iman etmesini sağlıyor, iman edenlerin imanını artırıyor, kalbinde maraz olanlar ise ''Allah bu örnekle ne demek istedi'' diyor.

Bu iddianın meali şudur: Peygamber ve sahabeler dahil hiç kimse ''üzerinde on dokuz vardır'' ayetini anlamadı, 1342 yıl sonra nihayet Reşat Halife zuhur etti ve bizi zanna dayalı iman etmekten kurtardı. 1440 yıl önce 19 sistemi bilinmediği için ayeti işiten kitap ehlinin şüphesi gitmedi, müminlerin imanı artmadı, münafıklar ''Allah bu örnekle ne demek istedi'' demedi. Bu zamana kadar herkesin imanı delilsiz oldu, zanna dayalı inandılar, biz Allahtan geldiğini ispat ettik.

Yani ayeti indiği döneme göre anlamayınca hem peygamberin hem de sahabelerin ''Allah bu örnekle ne demek istedi'' diyen münafıklardan olduğu sonucu çıkıyor haşa.

Mehmet okuyan da bu şekilde düşünüyor.



Bu ondokuzcular dese ki, "o dönemde tevrattaki 19 sayısıyla uyuştuğu için kitap ehlinin imanı arttı, şimdi ayet harfleri 19 katları olduğu için imanları artıyor" deseler o zaman bir nebze olsun hak verilebilir. Ama kurandan ayet çıkarmamak şartıyla. Ve eğer bir ayet eklenmiş olsaydı bu mutlaka recm olurdu. Adamlar recm eklemek için kırk takla atmışlar, onlarca hadis uydurmuşlar. 19 sistemine uymayan ayet olarak "peygamber şefkatlidir" (9/128) ayetini mi ilave ederler yoksa "peygamber recm etti, biz de ettik, ileride kuranda recm bulamıyoruz diyenler çıkacak" uydurma hadisini mi eklerler? Eğer bir ayet ekleyecek olsalar recmi eklerlerdi.

1 yorum

  1. Ben edipin videolarını çok izledim. Bir soru sormak istiyorum. Eğer 19 cehennemin üzerinde ise bu nasıl iman artırır? Çünkü üzerinde 19 meleği gördüğümüzde zaten ölmüşüz demektir ve artık iman artması, tövbe veya Allah bu 19 tane melekle ne demek istemiş gibi şeylerin bir anlamı kalmaz. Demek ki bu üzerinde 19 olan şey her ne ise dünyada olması gerekmez mi ki biz onu görünce imanımız artsın, inanmayanlar da Allah bu 19 la ne demek istemiş desin?

    YanıtlaSil

My Instagram