Hayızlı kadının ibadeti!

adet görmek

Müslüman kadınların kafasını kurcalayan bir mesele var. Hayızlı kadın neler yapabilir diye merak eden hanımlar ramazan ayı geldiğinde ''hayızlı kadın oruç tutabilir mi'' diye soruyor. Başka zaman ise ''Adetli kadın namaz kılabilir mi?'' sorusuyla karşılaşıyoruz. Hocalar bu konuda ihtilaf ettiği için kafaları da karışıyor doğal olarak. Ben Kuran'ı ön plana çıkardığım için bu soruya da ayetle cevap vereceğim.

Öncelikle hayız ile cünüp olunmayacağını söylemeliyim. Kan çıkınca değil, meni çıkınca cünüp olunur. Meni ise şehvetle atılan sudur. Hayızdan sonra gusül abdesti almak guslün tanımına uymaz. Şimdi peygamberimize gelen hayızla ilgili soruya karşılık Allah'ın verdiği cevaba bakalım. Fetvayı Allah verdiği için soruları da Allah cevaplamıştır. Nebimiz inen ayeti insanlara duyururken Resulullah olmuştur.

وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الْمَح۪يضِۜ قُلْ هُوَ اَذًىۙ فَاعْتَزِلُوا النِّسَٓاءَ فِي الْمَح۪يضِۙ وَلَا تَقْرَبُوهُنَّ حَتّٰى يَطْهُرْنَۚ فَاِذَا تَطَهَّرْنَ فَأْتُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ اَمَرَكُمُ اللّٰهُۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ التَّوَّاب۪ينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّر۪ينَ

VE YES'ALUNE KE: sana soruyorlar. AN EL MEHİDİ: ay başı halinden, hayızdan, âdet görmekten. QUL: deki. HUVE: o. EZEN: eza, sıkıntı, eziyet. FE İ'TEZİLU: artık çekilin, ayrılın, uzak durun. EN NİSAE: kadın. Fİ EL MEHİDİ: hayızda, hayız halinde. VE LA TEQRABU HUNNE: onlara yaklaşmayın. HATTA: taki, kadar. YEDHURNE: temizlenirler. FE İZA: böylece olunca. TEDEHHERNE: temizlendiler. FA'TU HUNNE: artık onlara gelin. MİN HAYSU: yerden, nereden, bakımından. EMERA KUM: size emretti. ALLAHU: Allah. İNNE ALLAHE: Şüphesiz Allah. YUHİBBU: sever. ET TEVVABİNE: tövbe edenler, tövbekar olanlar. VE YUHİBBU: ve sever. EL MUTEDAHHİRİNE: temizlenenler, arınanlar.

Sana hayızdan soruyorlar. Deki: ‘’O bir sıkıntıdır. Artık adet gören kadından çekilin. Ve onlara temizleninceye kadar yaklaşmayın. Temizlenince onlara Allah’ın emrettiği yerden gelin. Şüphesiz Allah tövbe edenleri ve temizlenenleri sever. [2/Bakara Suresi 222]

2:222 ayette hayız halinin kadınlara sıkıntı verici bir şey olduğu ve hayızlı kadına cinselliğin yasak olduğu bildirilir. Adet görmek bitince ise tekrar cinsel ilişkiye girebileceği lakin vajinal yoldan olması gerektiği bildirilir. Allahın emrettiği yer ifadesiyle ters ilişkinin haram olduğu da anlaşılır. Yani bir hayız sorusuna sadece cinsellik yasağı getirilmiştir. Bu ayetin arasına ''ibadet etmesinler'' diye bir cümle eklenmemiş, sadece cinselliğe dikkat çekilmiştir. Demek ki hayızlı kadınlar oruç da tutabilir, namaz da kılabilir. Peki, hayızlı kadını kirli sayan, ibadeti yasaklayan hükümler nereden geliyor? Tabi ki israiliyat. Bakın tevratta ne yazıyor. ''Âdet gördüğü için kan kaybeden kadın yedi gün kirli sayılacak. Ona dokunan da akşama kadar kirli sayılacak. Âdet gördüğü günlerde kadının üzerinde yattığı ya da oturduğu her şey kirli sayılacaktır.'' [Tevrat: Levililer 15/19-20] Yahudiler âdetli kadını kirli sayarlar ve oturduğu yeri bile yıkarlar. İslam'da ise adetli kadın namaz bile kılabilir. Şeriat kitabımızda hayızlı kadına ibadeti yasaklayan bir cümle yoktur. Öyleyse mezhepler ve rivayetler yahudilerin hükümlerini müslümanlara dayatmıştır.

Hayızlı kadın oruç tutabilir mi?

Ramazan ayında hayızlı kadına oruç yasağı koyan sünniler ise Allah'a savaş açmıştır. Ayette ''..Artık sizden kim bu aya şahit olursa onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolculukta olursa iddeti başka günlerden tamamlasın..'' (2:185) yazmaktadır. Yolculuk ve hastalık haricinde oruca engel yoktur. Hastalıktan kasıt geçici veya kalıcı rahatsızlığı olanlara oruç tutmama ruhsatı verilmesidir. Örneğin iğneyle ayakta duran şeker hastaları, belirli saatlerde ilaç alanlar, 6 ssatte bir yemesi gerekenler vb hastalık sebebiyle muaf tutulmuştur. Hastalıktan kasıt hayız olsaydı, Bakara 222.ayette ''Eza'' kelimesi değil ''marid'' kelimesi geçerdi ve anlamı ''o bir hastalıktır'' olurdu. Halbuki ''o bir eza/sıkıntı durumudur'' yazıyor. Eza ise hastalık değildir. 4:102 ayette ''..Eğer yağmurdan eza olduysa veya hasta olduysanız silahlarınızı bırakmanızda üzerinize bir günah yoktur..'' yazmaktadır. Eza ve hastalık birlikte zikredilir ve iki farklı şey olduğu anlaşılır. Ayrıca orada namaz kıldıkları da anlatılır. Yağmurdan eza/sıkıntı/zahmet olursa silahlarını bırakıp tek rekat bile olsa o namazı kılıyorlar.

Yolculuktan kasıt ise eskiden deve üzerinde çölleri aşmak olarak düşünüldüğünde zorlu yolculuklardır. Kısa mesafeli yolculuklar için oruç muafiyeti olmaz. Orucu bozan haller ise; yemek, su, cinsellik (2:187) olarak sayılmıştır. Bu üçü dışında orucu bozan şey yoktur. Hayız olmak orucu bozar mı, diş fırçalamak orucu bozar mı, denize girmek orucu bozar mı, makatına su kaçması orucu bozar mı gibi sorularla gündemi meşgul etmeye ve her yıl aynı soruları sormaya gerek yoktur. Oruç hükümleri 1440 yıl önce açıklanmıştır. Hayızlı kadına orucu yasaklayan bir ayet yoktur.

0 yorum:

Yorum Gönder

My Instagram