Devletin bekası için kardeş katli!

kardeş katli
Atalarına tapanlardan duyacağınız cümle "devletin bekası için kardeş katli caizdir" Hiç demezler bu konu Kuranda nasıl geçiyor. Kardeş katli ayetleri ne anlatıyor? Varsa yoksa dünyalık saltanat için her şeyi reva görmek, öz kardeşini bağlayıp denize atmayı savunmak. Böyle beka olur mu? Kardeşlerini akrabalarını öldürerek ayakta kalan bir devlet sünnetullah kanunları gereği zaten yıkılır.

Firavunu hatırlayalım, ne yapıyordu israiloğullarına? Devlet bekası için, saltanatını korumak için erkek çocuklarını kesip öldürüyordu. Sonunda ne oldu? İçlerinden birini öldürmedi ve o bebek Musa olup bekasını yerle bir etti, hepsini denizde boğdu. İşte beka için çocuk öldüren firavunun sonu. Bu Kuran kıssasını niye anlattım? Osmanlıya çok benzediği için tabi ki. İkisi de beka diyerek bebek öldürmüş. Bakın Fatih kanunnamesi ne diyor:

"Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem içün katletmek münâsibdir. Ekseri ulemâ dahi tecviz etmiştir. Anınla âmil olalar." (fatih kanunnamesi) Yani diyor ki: çocuklarım arasından birine saltanat geçerse, devlet düzeni için küçük kardeşini öldürmesinde sakınca yok. İlim adamlarının çoğu da böyle diyor. Böyle uygulanacaktır.

Böyle bir karar resmen cinayete helal demektir. Çocuk bile olsa can sahibi olan birisini öldürmek cinayettir. Eğer Hızır değilseniz çocuk öldüremezsiniz. Musa ve ilim verilmiş kul kıssasını hatırlayalım. Orada hızır çocuğu kesince Musa "çok kötü bir iş yaptın" (18/74) dedi. Çünkü o çocuk birini kasten öldürüp katil olmamıştı ve kısas hak olmamıştı. Kendi kendine oynayan bir çocuğu öldürdüğü için şaşırıp kızmıştı. Hızır ise bunun Allahın emri olduğunu söylemiş, büyüyünce haydut olacaktı ailesini küfre düşürecekti, daha iyi evlat verilecek diyerek konuyu açıklamıştı.

Padişahlar ise nasıl bir açıklama yapacak? "Çocuklar ileride taht kavgası yapabilir diye çocukken öldürme yöntemini güzel bulduk" diyecekler. Peki bu gerekçeyi Allah kabul edecek mi? Ben yaşattım siz öldürdünüz demeyecek mi? Mekkeli müşriklerin diriyken gömüp öldürdüğü kız çocuklarına sorulması gibi "hangi günahtan öldürüldün" (81/8) diye sorulmayacak mı o elleri ayakları bağlanıp denize atılan çocuklara. Gavur bile yapmaz böyle bire zulmü kardeşine. O çocuk belki sanatla ilgilenecekti yada bir meslek sahibi olacaktı, yada bir bakanlığa atanmaya da razı olacaktı. İlle de padişah olacağım diye tutturmayacaktı.

Yok, illede padşah olacağım derse de seçim yapılırdı, halka sorulurdu. Ama halkta kim oluyor, padişahın kullarının nasıl bir fikri olabilir değil mi? Osmanlıda halk kul olarak görülür, padişahın huzuruna çıkınca "ben kulunuzdan bir emriniz var mı" diye kula kulluk ederlerdi. Kuranda yüce Allah "Ey kullarım" (39/53) diye hitap ederken padişahı Allahın gölgesi olarak gören halk, kendileri gibi yeyip içen ve tuvalete giden bir insanın karşısında ezilip büzülüyor, kendini padişahın kulu olarak tanımlıyordu.

"O dönemde tabi olanlara kul denirdi" deyip bunu da tevil edenler var, bu tevilcilere göre osmanlının tek hatası yok zaten. Ataları kutsal, ataları hatasız, ataları günahsız. Biz ne kadr ayet göstersek de çakma osmanlı torunları bir yorumda çıkıyor, "devletin bekası için gerekliydi" deyip şirk koşmaya devam ediyor. İlahınızı seçin artık, Allahın dediği mi, atalarınızın yaptığımı? Bir ipucu: "Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler?" (2/Bakara 170)

0 yorum:

Yorum Gönder

My Instagram