Hakikat Kitabını savunanların zihniyeti!


Hakikat kitabı isimli bir kitap var piyasada. Bu kitabın içinde ahireti inkar edenlerin uydurduğu tenasüh inancı (ruh göçü) savunuluyor, helak olan kavimlerin yeni bir kavimde tekrar dünyaya geldiği söyleniyor. Ayrıca cehennem ayetlerinin sembolik anlatım olduğu söylenerek Allah'ın vaadleri inkar ediliyor. Deizm alternatifi bu inancı savunanlar ile tartıştığınızda ise şöyle cevap veriyorlar.

+ Helak olan kavimler niçin tekrar doğuyor?
-Titreşimlerini cennet boyutuna getiremedikleri için.
+Peki yeniden doğan insanlar yine iman etmezse ne oluyor?
-Tekrar dünyaya geliyorlar. Başka bir bedenle başka bir anneden doğuyorlar.
+Yani kafirlere ikinci şans veriliyor öyle mi?
-Evet ama sadece iki kere değil, her bin yılda bir 50 kere doğuyorlar. 50 bin yıl sonra kıyamet kopuyor. Bütün bedenlenlerinin yaptıkları tartılıyor, %51 sevap kazanamadıysa yeniden dünyaya gönderiliyor. 
+Günahları ağır gelenler yeniden dünyaya gönderiliyor ise cehennem diye biryer yok mu?
-Evet, size öğretildiği gibi bir cehennem yok; ateşte yanmalar, derilerin kızartılması, başından aşağı kaynar su dökülmesi vb. azaplar yok. Bunlar sembolik anlatım. Günahı ağır gelen nefsler yeniden sekar sistemine dönecekleri için kahroluyorlar. Düşünsene, arkadaşların cennete giriyorken sen tekrar 50bin yıllık döngüye gönderileceksin. İçine kor düşer, kahrolursun.
+Bir ayette ''Ve kimin tartıları hafif gelirse işte onlar kendilerini hüsrana uğratanlardır. Cehennemde sürekli kalırlar.'' (Muminun 103) yazıyor. Kuran'a göre yeniden dünyaya gönderilmiyorlar, sürekli kalacakları cehenneme atılıyorlar.
-İşte cehennemde sürekli kalmak, sürekli dünyaya gönderilmek oluyor. Cennet nimetine kavuşamıyorlar bu onların cehennemi oluyor.
+Peki size göre dünyada sıkıntı çekenler daha önceden suç işlemiş kişiler mi?
-Evet, önceki bedenlenmesinde suç işleyenler yeni bedeninde işkenceye maruz kalıyor. 
+O halde bir çocuğa tecavüz ediliyorsa daha önceki hayatında tecavüz ettiği için mi?
-Olabilir, Allah demiyor mu ''size gelen musibetler kendi ellerinizle yaptıklarınız sebebiyledir..''(Şura 30) diye. İşte şu anda ne yaşıyorsak daha önce yaptığımız kötülüklerin cezası. Hep af diliyorum, ''Allahım geçmiş yaşamımda yaptıklarımı affet'' diyorum.
+O zaman tecavüze uğrayan bir çocuk gördüğümüzde ''bırakalım da cezasını çeksin, kim bilir geçmiş yaşamında kime tecavüz etmişti'' mi diyeceğiz?
-Görürsek mudahale ederiz ama göremediklerimiz oluyor, Allah buna müsade ediyor ise vardır bildiği, demek ki daha önceki yaşamında tecavüz etmiş. Allah zalim mi ki çocuklara tecavüz edilmesine müsade ediyor?
+ Müdahale etmemesi, imtihan sistemi gereği. Eğer müdahale etseydi hiçkimse suç işleyip cehennemlik olamazdı. Gerçi siz cehenneme de inanmıyorsunuz.
- Kardeşim etrafına bak bakalım, savaşlar, acılar, göz yaşları, kolsuz bacaksız kalan insanlar. Bunlar zaten cehennemi yaşıyor. Siz cehennemi görmüyor musunuz?
+Bu dünyadaki acılar için zalim ve mazlum vardır. Zalimler zulm eder, mazlunmlar şehit olur. O mazlumların çektiği acılar, önceki yaşamlarında zalim oldukları için değildir. Eğer zalimler tekrar dünyaya gelip mazlum oluyorsa, o halde Ademin çocuklarından kabil de yeniden dünyaya gelip başkası tarafından öldürülmeliydi. Böylece ortaya yeni bir katil çıkacak, oda sonraki yaşamında başkası tarafından öldürülecekti. Bir zincir halinde katiller türeyecekti. Hem de azmettiricisi Allah olacaktı çünkü önceki yaşamında katil olan bir adamı yeni yaşamında öldürtüyor. Halbuki Kuran'a göre kardeş katili olan kabil, kendini zarara uğratmış ve kasıtlı olarak bir mümini öldürdüğü için bütün insanları öldrmüş gibi olmuştur. Kuranda bu konuda şöyle buyrulmuştur;

Maide Suresi 27: Onlara Adem'in iki oğlunun haberini hak ile oku. Kurban sundukları zaman birinden kabul edildi ve diğerinden kabul edilmedi. (Kabil)''Seni elbette öldüreceğim'' dedi. (Habil) ''Allah takva sahiplerinden kabul eder.'' dedi. 28: Gerçekten sen beni öldürmek için elini uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi uzatacak değilim. Şüphesiz ki ben alemlerin rabbinden korkarım. 29: İsterim ki benim günahımı ve kendi günahını yüklenesin. Böylece ateş ashabından olasın. Zalimlerin cezası işte budur. 30: Derken nefsi onu kardeşini katletmeye ikna etti. Böylece onu öldürdü, sonra hüsrana uğrayanlardan oldu.  31: Sonra Allah ona yeri eşeleyen bir karga gönderdi, ona kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini göstermek için. ''Yazıklar olsun bana, şu karga kadar olamayıp kardeşimin cesedini gömmekten aciz oldum'' dedi. Ardından pişman oluverdi. 32: Bunun için İsrailoğullarına şunu yazdık: Kim bir nefsi katlederse bir nefse karşılık olmadan veya yeryüzünde fesat çıkarmayan, o zaman bütün insanları katletmiş gibidir. Ve kim onu yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibidir. Ve andolsun ki resulerimiz onlara kesin delille gelmişti. Sonra şüphesiz ki onların çoğu yeryüzünde elbette sınırı aştılar.
Nisa suresi 93: Ve kim bir mü’mini kasıtlı olarak öldürürse artık onun cezası içinde baki kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır. 

Sadece bu ayetler bile sizin inancınızın islam olmadığını ortaya koyuyor. Bu ayetler burada dururken sizin dünyaya cehennem demeniz gerçekten basiret kapanmasıdır.

-Kardeşim, ben sana burada 750 sayfalık kitabı nasıl anlatayım. Ayetleri tevil etmiş kitapta. Bu zaman kadar kimsenin açıklayamadığı ayetleri açıklamış.
+Kuran zaten apaçık. Ayrıca Kuran mağarada mı bulundu da 1440 yıl sonra yeni bir din icad ediyorsunuz. 
-Apaçık ise müteşabih ayetleri niye yorumlayamadılar?
+Çünkü müteşabih ayetler müslümanların itikadını belirlemez. Müteşabih (benzeşmeli) ayetlerle uğraşanlar kalbinde hastalık olan münafıklardır. Fitne çıkarmak için muhkem (sağlam) ayetleri görmezden gelip anlamını çarpıtabildikleri ayetleri kullanırlar. Bu konuda Allah diyor ki;

Sana Kitabı indiren O'dur. O'ndan, Kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah'tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: 'Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır' derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez. (Ali imran suresi 7.Ayet - Ali Bulaç meali)

-Yani körü körüne iman edin mi diyorsunuz? Size müteşabih ayetleri açıklayan birisi çıktı diyorum. Bu zamana kadar tevlili yapılamamış ayetler tevil etti.
+Bende sana diyorum ki, 1440 yıl sonra yeni peygamber mi geldi? Kimsenin bilemediklerini bildim, bu zamana kadar anlayamadıklarını anlatıyorum, benim bütün sözlerim haktır'' diyen adam peygamberliğini ilan etmiştir. Zira bu şekilde peygamberliğini ilan eden çok adam vardır. Örneğin zamanın benzersizi lakaplı said nursi de ''Mübarek sözler apaçık kitabın nurlu parıltısıdır. İçinde izaha muhtaç yerler ve eksiklik yoktur. Bütünüyle kusursuz ve noksansızdır.'' (Barla lahikası 27.mektup) diyerek peygamberliğini ilan etmiştir.

-Hayır, Emrah Eryılmazın peygamberlik iddiası yok. Ona iftira atmayın.
+Peygamberliğini ilan etmesi için daha ne demesi lazımdı? ''Kimse bilemedi ben bildim, size gerçek yorumu getirdim'' diyerek Allah'ın elçisi olduğunu ilan etmiş resmen.
- Sizinle konuşulmuyor, objektif bir bakış açınız yok. Size tavsiyem yeni görüşlere açık olun. Bağnaz olmayın bu kadar.
+Yeni görüşlere açık olmak dediğiniz şey Allahın vaadlerini yok saymak mı?
-Hayır, ayetler birbiriyle bağlantılıdır, tek ayete bakarak yorum yapıyorsunuz. 
+Sana başka ayetler de yazardım ama onlara da sembolik diyeceğini biliyorum. Çünkü size göre cehennem ayetleri aşırı azap içeriyor, hiçbir insanın böyle bir azaba maruz kalmasını kabul edemiyorsunuz.
-Allah bizim derimizi pişirip yeni deri mi yaratacak yani, mangalda kızartır gibi kızrtır mı , hemde sonsuza kadar, Allah bu kadar zalim mi?
+Allah kafirleri kızartacağını söylüyor. Sen niye üzerine alınıyorsun?
-Kafirlere de ağır çünkü. Sırf inanmadı diye ateşte yakılır mı insan.
+Bu iddiayı daha önce ateistlerden duymuştum. Bir capsta ''sırf inanmadığım için beni sonsuza kadar ateşte yakacak bir tanrıya inanmam'' diyordu ateistin birisi. Sen de onların etkisinde kalmışsın.
-Haklılar ama böyle bir ceza olmaz.
+Allahın vaadlerini beğenmiyorsan kafanda yarattığın tanrıya inanıyorsun ve deist olmuşsun demektir. Deizm tam olarak budur. Allah böyle yapmaz, Allah bunu demez gibi söylemler ile Kurandaki Allahı inkar ederler.
-Kardeşim, bu kitap sayesinde kaç tane deist Kuranın hak kitap olduğunu anladı haberin var mı? 
+Bende onu diyorum zaten, bu kitap sadece deist olmuş kişilere yeni bir inanç sunuyor. Kuranı beğenmeyen kişiler yeni getirdiğiniz dini beğeniyor. 
-Biz deist değiliz, siz hoca efendilerinize, şeyhlerinize kulluk ediyorsunuz.
+Benim ne hoca efendim nede şeyhim yok. Kuranı elime alıp okuduğum zaman iki hayat olduğunu görüyorum. Birisi imtihan yeri olan dünya hayatı, diğeri ise dünyada kazandıklarımıza karşılık verilecek olan ahiret  hayatı. Hiçbir ayette yeniden doğma inancına rastlamadım.
-İşte bu inanç müteşabih ayetlerde açıklanıyor. Kitabı okursanız anlayacaksınız. 
+Yine döndük müteşabih konusuna. Muhkem ayetler dururken müteşabih ayetlerle itikad belirlenmez. Bir kuran meali alıp baştan sona okursanız, cennete gidene kadar yeniden doğma inancı olmadığını görürsünüz. Ayrıca kafirlere ikinci şans verilseydi yine kafir olacakları  ''..Eğer geri döndürülseler idi, men edildikleri şeylere tekrar dönerlerdi. Şüphesiz ki onlar elbette yalancıdır.'' (Enam suresi 28) ayetinde açıklanıyor. Demek ki iman edene kadar tekrar doğmak yokmuş.
-Bir yere varamayacağız. size iyi günler.   
+Bir yere varmamız için önce herşeye sembolik demekten vaz geçmeli, Allahın vaadlerinin hak olduğuna iman etmelisiniz. Size de iyi günler, yeni dininizden bir an önce dönmeniz dileğiyle.

Bu diyalog, hakikat kitabını savunanlarla yapılmış tartışmaların özetidir. Tavsiye ettikleri kitap bizi deizme çağırmaktadır. Şuradaki yazıda kitaptan örnekler de verilmiş. Merak edenler okuyabilirler. Ayrıca hakikat kitabının etkisinde kalıpta itikadı bozulanlara  ''Mehmet Okuyan - Yedi aşamada ahiret'' kitabını öneririm. Kalın sağlıcakla.

0 yorum:

Yorum Gönder

My Instagram